Kuran yeryüzünü yani dünyayı düz bir mekan zannetmektedir.Ve Kurana göre
yeryüzü evrenin en aşağı kısmını oluşturmaktadır.Yıldızlarla dolu
gökyüzüde bu düz zeminden yani yeryüzünden yukarı doğru yükseltilmiş bir
yerdir Kurana göre.
Biz dünyaya yakın göğü, bir süsle, yıldızlarla süsledik-SAFFAT 6 KURAN
Kuran işte bu göğün yerden yükseltildiğini düşünüyor.
Göğü Allah yükseltti ve düzenini o kurdu-RAHMAN 7 KURAN
Görmekte olduğunuz gökleri direksiz olarak
yükselten, sonra Arş’a istiva eden, güneşi ve ayı emrine boyun eğdiren
Allah’tır. (RAD 2 KURAN)
O inkâr edenler görmüyorlar mı ki, göklerle yer, birbiriyle bitişik iken, biz onları ayırdık …… (Enbiya 30 KURAN)
Başlangıçta yeryüzü ile yıldızlı gök bitişik haldeyken Allah yıldızlı
göğü direksiz olarak yerden yukarı kaldırmış ve yükseltmiştir görüldüğü
gibi.(Yer ile gökleri birbirinden ayırdık demesi yerinde bir gök cismi
olduğunu Kuran yazarının bilmediğini gösteriyor)
Ama bu çok yanlıştır.Çünkü yıldızlı gök dünyadan daha önce vardı.Hatta
dünya bu yıldızlı uzay boşluğundan çekilen parçalardan oluştu.Bunu
bilmediği için,kütle çekimini bilmediği için yıldızlı göğün yeryüzünden
yükseltildiğini sanıyor Kuran.
Ve göğü nasılda yükseltmişiz-GAŞİYE 18 KURAN
Hatta Kuran bu yerden yükseltilmiş yıldızlı gökyüzünü yeryüzünün tavanı sanmaktadır.
Ve yükseltilmiş tavana and olsun-TUR 5-KURAN
Onu yükseltti ve bir tavan gibi yaptı-NAZİAT 28 KURAN
Yerden yükselttiği bu tavanın evrenin en altı olan yeryüzüne çökmemesi için Allah bu yükselttiği tavanı,gökyüzünü tutmaktadır:
Görmedin mi, Allah, yerdeki eşyayı ve emri uyarınca denizde yüzen gemileri sizin hizmetinize verdi. Göğü de o tutar, yer üzerine düşmesin diye-HACC 65 KURAN
Dünya evrenin en alt kesimidir ve düz bir yapıdadır.Yıldızlı gök bu düz zeminden,dünyadan yükseltilmiş bir tavandır.
Göğün tavan olabilmesi için dünyanın düz bir yer olması
gerekmektedir.Yuvarlak bir cismin tavanı olamaz.Dünyanın alt gökyüzünün
üst olması lazımdır.Bu durumda dünyanın alt tarafında yıldızlı göğün
bulunmaması gerekir.
Tavan düz yada kubbemsi olur.Yuvarlak değildir.Oysa dünya yuvarlak
olduğu için gök/uzay dünyanın tavanı olamaz.Olsa olsa dünyayı her bir
tarafından sarmalayan bir şey olur.Yani dünyayı düz sanan birinin
ifadesidir göğü düz bir tavan olarak sunan ifade.
Yıldızlarla dolu bu gök yerden yükseltildiği için,gökyüzünün yere düşmesi tehlikesi vardır Kuranda.
Göğü Allah yükseltti ve düzenini o kurdu-RAHMAN 7 KURAN
…Göğü de o tutar, yer üzerine düşmesin diye . HACC 65 KURAN
Görünen o ki düz bir dünyanın üzerinde direksiz yükseltilmiş düz bir
gök hayali var kuranda.Ve bu göğün yer üzerine düşme tehlikesi var.Tabi
burada gök yukarısı dünyada aşAğısı konumunda sanılmaktadır.
Oysa uzay bilgisi olan herkes bilir ki;yukarısı ve aşağısı gibi kavramlar söz konusu değildir uzayda.
Dünyayı evrenin en aşağısı zanneden biri için söz konusudur göğün düşme hareketi.
Dünyayı evrenin en aşağısı zannettiği için;var olan her şeyin gök ve yer/dünya arasında olduğunu sanıyor.
Biz, göğü, yeri ve bunlar arasındakileri, oyun olsun diye yaratmadık. -ENBİYA 16 KURAN
Rabbinizden olan mağfiret ve eni göklerle
yer kadar olan cennet için yarışın; o, muttakiler için hazırlanmıştır.
(Âli İmran Suresi-133 kuran)
Yer’den kastedilen dünya gezegeni olduğuna göre, dünya da uzayda diğer
gök cisimlerinden bir olduğuna göre “gök ile yer kadar” demek anlamsız
bir ifadedir. Hatta bu ifadeden yerin en altta, uzayın ise üstte
algılandığı anlaşılmaktadır.
Yer ile gökleri birbirinden ayırması,yerinde aslında bir gök cismi olduğunu bilmediğini gösteriyor.
Allah kendisine mülk (hükümdarlık ve
zenginlik) verdiği için şımararak Rabbi hakkında İbrahim ile tartışmaya
gireni (Nemrut’u) görmedin mi! İşte o zaman İbrahim: Rabbim hayat veren
ve öldürendir, demişti. O da: Hayat veren ve öldüren benim, demişti.
İbrahim: Allah güneşi doğudan getirmektedir; haydi sen de onu batıdan
getir, dedi. Bunun üzerine kafir apışıp kaldı.(BAKARA 258 KURAN)
Görüldüğü gibi Güneş bir yere gidip geliyor sanmaktadır
kuran.Oysa olay sadece Dünyanın kendi etrafında dönmesidir.Güneşin bir
yere gidip geldiği yoktur.Yani Kuran kendi çağının astronomi cehaletini
aynen paylaşmaktadır.
Ayrıca Güneş ve Ay peş peşe gidiyorlar Kuran yazarına göre.Dünya sabit
duruyor Güneş ve Ay birbirini takip etme hareketi yapıyorlar
zannetmektedir.
“Ne güneş aya yetişebilir, ne de gece gündüzü geçebilir. Her biri bir yörüngede yüzmektedir.”(Yasin 40 KURAN)
Burada güneş ve ayın arka arkaya gittiği ama çok iyi ayarlı olduğu
birbirlerine değmediklerinden bahsediliyor, eski insanlar gökyüzüne
baktıklarında önce güneşi sonra ayı görüyorlar ve bunların arka arkaya
hareket ettiklerini düşünüyorlardı, ama durum farklıdır güneş galaktik
merkezin etrafında dönerken, ay dünyanin etrafında dönmektedir, yani
bunlar birbirlerini kovalamıyorlar, bunun gibi pekçok örnek var.
Dünyanın düz olduğunu açıkça yazan ayetlerde var.Bunlarda tercüme hileleriyle gözden kaçırılmaya çalışılıyor.
Ve yeryüzünü düz yaptı(sutıhat-düz olan-سُطِحَتْ)-GAŞİYE 20 KURAN
Yeri bir döşek kıldık-NEBE 6 KURAN
Döşek te ‘yuvarlak değil düz bir şey‘dir.Üzerine uzanacağınız düz bir zemini ifade eder.
Ve yeryüzünü yayıp döşedi-NAZİAT 50 KURAN
Ve yeri döşeyip yaydık(medednâ-hâ-مَدَدْنَاهَا)-KAF 7 KURAN
Yeryüzünü uzunlamasına yaydık(medednâ-hâ-مَدَدْنَاهَا)-HİCR 19 KURAN
Ve yere ve onu düzleyene(tahaha-طَحَاهَا)ŞEMS 6 KURAN
(ayette geçen tahaha açıkça düzleştirmek,düz kılmak anlamlarına geldiği
halde modern çevirilerde farklı anlamlar verilmeye çalışılıyor.Böylece
olayın üstü örtülmeye çalışılıyor.)
İbni Abbas,İbni Kesir ve Celaleyn tefsiri,bu ayetler dünyanın düz oluşunu çok iyi anlatır demişlerdir.
################################
O’dur ki Güneş’i bir ışık yaptı. Ay ise
bir nûrdur, ona birtakım konaklar da tayin etti ki yılların sayısını ve
vakitlerin hesabını bilesiniz-YUNUS 5 KURAN
Ay’ın bir nur olmadığı sadece geceleri güneşten aldığı ışığı yansıttığı biliniyor.